Artık kendi işimin patronu olmanın hem keyfini hem de zorluklarını yaşıyorum. Tanım olarak “patronluk yapmak” biraz rahat ve dertsiz bir şey gibi görünse de aslında hiç de öyle değil. 

yeliz kesim rtim office musteri temsilcisi

Yeliz Kesim

Müşteri İlişkileri Yöneticisi

Bu içeriği sosyal medyada paylaş:

Erkan Bey Hazir Ofis
Erkan Bey

Eski Müdür, Yeni Patron

Daha önce, yani bir yerde maaşlı profesyonel olarak çalışırken pek düşünmediğiniz birçok şeyi düşünmeniz ve ona göre kararlar almanız gerekiyor. Tabii bu kararlar işinizi ve doğal olarak iş sahibi olarak da en çok sizi etkiliyor. Bu bakımdan kendi işini yapmanın biraz stresli bir durum olduğunu kabul etmeliyim.

Öte yandan birçok da avantajı var elbette kendi işinizi yapmanın. Bu zamana kadar gözlemlediğim olumlu ve olumsuz yönleri sıralamak ve bunlar hakkındaki yorumlarımı paylaşmak eminim birilerine yardımcı olacaktır.

 

Tüm riskler sizin. Tabii tüm kazançlar da…

Kendi işinizin patronu olduğunuzda risklerinizi paylaşabileceğiniz pek kimse olmuyor ne yazık ki. Yani olası tüm kötü sonuçlardan olabildiğince etkilenme ve zarar görme riskiniz söz konusu. Elbette bunun karşılığında kazancın da tamamı kimseyle paylaşmama avantajınız da beraberinde geliyor. Bu nedenle benim önerim, mümkün olduğu kadar acele etmeden, iyi hesap yaparak, gerekirse uzman görüşü ve desteği alarak kararlar almaya özen göstermeniz.

 

Kadro sınırı sizi kısıtlayabilir. Ama esneklik en önemli avantajınız olabilir.

Yeni kurduğunuz firmanız, büyük ihtimalle minimum sayıda insan ile hayata geçmiş olmalı. Hatta belki de tek başınıza çıktınız bu yola. Bu aşamada, daha çok insan gerektiren durumlarda yorucu mesailer sizi bekliyor demektir. Hatta belki de bu gibi durumlarda eleman eksikliğini alabildiğine hissedebilirsiniz. Ancak bu durumu avantajınıza da çevirebilirsiniz. Önünüze gelen ilk ihtiyaç durumunda hemen eleman alımına giderek kontrolsüz büyümeye kalkışmak, sizi daha sonrasında zararlı çıkarabilir. Boyunuzu aşacağından şüphe ettiğiniz durumlarda proje bazlı ortaklıklar kurmaktan çekinmeyin. Gerçekten kalıcı ve uzun süreli ihtiyaçlar söz konusu olduğunda eleman sayısını artırmayı düşünün.

 

Yalnız olmak ya da yalnız kurt olmak.

Bazı durumlarda “tek başına olmak”, küçük olmak, güçsüz olmak gibi hissettirebilir size. Bunu siz böyle hissettiğiniz sürece emin olur etrafınıza da aynı enerjiyi yayarsınız. Yalnız olmanın sizin için bir avantaj olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Şirketinizi temsil etmek, kendinizi anlatmak, müşteriyi doğru anlamak gibi hayati konuları doğrudan sizin halletmeniz göz ardı edilemeyecek bir avantaj aslında. Müşterilere “işin gerçek sahibi” ile görüşme ayrıcalığı sunduğunuzu hissettirdiğiniz oranda başarınız da güvenilirliğiniz de artacaktır.

 

 

 

Yepyeni ortamlarda yepyeni fırsatlar olabilir.

Her ne kadar bildiğiniz, uzmanı olduğunuz bir iş kolunda faaliyet gösterseniz de kendi işinizi yapmaya başladığınız andan itibaren, sınırlarınızı sürekli esnek, alıcılarınızı sürekli açık tutmanız gerekecektir. Çünkü her an yeni bir fırsat ile karşılaşabilirsiniz ve bu fırsatlara büyük, hantal yapıları olan firmalardan çok daha hızlı tepki verecek reflekslere sahip olmanız gerekir.

 

Bunun için işe başlama aşamasında en doğru tercihlerden biri olan hazır ofis ya da sanal ofis ortamları cazip fırsatlar sunabilir. Birbirinden farklı alanlarda, hemen hepsi benzer boyutlarda olan girişimlerin toplandığı bu ortamlarda, komşularınızla nasıl iş birliği yapabileceğinizi gözden geçirmeyi ihmal etmeyin. Bazen aynı koridoru paylaştığınız firma tam da sizin aradığınız hizmeti sunan bir firma olabilir. Ya da yanı başınızdaki firma sizin için iyi bir müşteri adayıdır. Kim bilir, belki de kahve makinesinin başında tanıştığınız gençlerle birlikte çok kârlı ve büyük bir işin ilk adımlarını atacaksınızdır. Özetle, eğer antenlerinizi iyice açmak istiyorsanız, hazır ofisler bunun için mükemmel ortamlar olacaktır.

Bu içeriği sosyal medyada paylaş: